Depremin yıktığını fırtına savurdu

Malatya’da deprem yaraları dört bir yandan sarılmaya devam ediyor. Onarılan az hasarlı evlerde artçılar ile beraber yeniden çatlaklar oluştuğunu hepimiz duyduk. İnsanların binlerce lira para vererek onardığı evler diğer depremlerde tekrar hasar aldı. Çoğumuz artık tadilat tamirat yapmaktan da bıktık. Bazı insanlar ise konteynerlerin sağını solunu yamayarak ve kapatarak kışa önlem almaya çalışıyor. Tüm bunlar olurken beklenen şey geldi. Kış…

Deprem yerde yarım metre kar varken ve yerdekinden daha fazlası da gökyüzünden yağarken vurdu Malatya’yı. Depremden kaçan insanlar ayaza tutuldu. Bu yüzden midir bilinmez ama depremi yaşayan herkeste soğuk hava, yağmurlu hava fobisi oluştu. Bu durumlar içerisinde insanlar hayatlarını sürdürmeye çalışırken son zamanlarda sık sık fırtınalar vurmaya başladı.

Fırtınalarda yeni yapılan konteynerlerin sürüklendiği, ağaçların yerinden koptuğu ve depremler ile yerinden oynayan direklerinse devrildiği görüntüler tüm Malatyalıları derinden üzdü. Akşam olunca evine veya kaldığı yere giden depremzedeler sabah geldiklerinde yine bir enkazla karşılaştılar. Kurdukları düzen yerle bir olmuştu. Konteynerlerin üzerine çektikleri brandalar uçmuş, yapımı devam eden konteyner malzemeleri etrafa saçılmıştı. Doğa karşısında bir kez daha yenik düşmüştü insan.

Coğrafyada doğa ve insan diye bir konu var. Lisedeyken bu konuda sık sık tartışırdık hocamızla. “Sizce doğa mı daha güçlüdür insan mı?” diye sorarlardı bize. Bir grup doğanın daha güçlü olduğunu savunurdu, diğer bir grup ise insanın daha güçlü olduğunu. Çünkü yağmura karşı önlemler alarak çatılı barınaklar yapmıştı insan. Soğuklara karşı ise taştan sobalar ve kaloriferler yapılmıştı. Zorlu yollardan geçmek için yapılmış devasa arabalar ve karayolu olmadığında ise uçaklar yapılmıştı insan tarafından. Bu nedenle doğanın karşısında durabilecek bir insan aklı vardı. Bu örnekler bazen insanın güçlü bir varlık olduğunu düşündürüyordu bize.

Şimdi bu yaşananlardan sonra tekrar düşünüyor insan ister istemez. Depremler, fırtınalar ve bu kış yaşanan sel olaylarından sonra, insan gerçekten sanıldığı kadar güçlü mü? Yoksa biz doğanın gerçek yüzünü daha görmedik mi? Şimdilerde fikrim yavaş yavaş değişiyor. İnsan ne kadar akıllı olursa olsun, ne kadar önlem alırsa alsın doğanın kudreti karşısında bu yapılanlar hiçbir şey.

Ne kadar çalışıp ihtiyaçlar giderilmeye çalışılsa da bunun önemli bir doğa faktörü var. Bu devasa güç binlerce yıldır aynı düzende ve kurallarıyla işlemekte. Biz onun düzenini ve kurallarını çiğnedikçe, doğa da bize karşı gerçek kudretini göstermekte. Engellenmesi pek mümkün olmayan bu kuvvet karşısında, bunca olaydan sonra koca bir topluluk olarak elimizde kalan tek şeyimiz ise acziyetimiz.