Lütfen biraz duyarlılık!

SİNEM HATUN DAVUT Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisindeki yoğunluk giderek artıyor. Bu durum hem yetkilileri hem de personelleri zor d...

SİNEM HATUN DAVUT

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisindeki yoğunluk giderek artıyor. Bu durum hem yetkilileri hem de personelleri zor durumda bırakırken, Acil Sorumlu Hekimi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Safa Pepele, yaptığı bir araştırmada birinci basamak sağlık kuruluşlarına gitmeyip, acil servise gelenlerin devlete olan maliyetini de açıkladı. Pepele, “Acile gelen, hiçbir şey yapılmayan ve sadece reçeteyle gönderdiğimiz 197 hastanın devlete olan faturası 9 bin 400 TL. Hasta birinci basamak sağlık kuruluşuna gitse tedavi olsa, reçete de yazılsa hastaya hiçbir fatura kesilmiyor. Bu para 80 milyonun cebinden çıkan bir para” derken, vatandaşların uzman ve yetkililerin birinci basamak uyarılarına rağmen acil servislere akın etmesi “Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az” atasözünü akıllara getirdi.

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Acil Servisi’ndeki yoğunluk günden güne büyüyor. Özellikle grip vakalarının artığı şu günlerde acile gelenlerin sayısında artış yaşanırken, hastane yetkililerinin birinci basamak uyarıları askıda kalmaya devam ediyor. Hastanelerin, acil servislerin daha iyi ve daha kaliteli hizmet verebilmesi için ‘Birinci basamak sağlık kuruluşlarını kullanın’ telkinlerini hiçe sayan vatandaşlara daha nasıl uyarılar yapılacağı bilinmezken Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Sorumlu Hekimi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Safa Pepele, BUSABAH gazetesine konuşarak, acildeki yoğunlukla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Acile servisin bugünlerde yine tıklım tıklım olduğunu dile getiren Pepele, 24 saatte hasta sayısının 2 bin, 2 bin 500 civarında olduğunu söyledi.

“BU ARALAR YİNE 2 BİNİ BULDUK”

Acildeki yoğunluk nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını belirten Pepele, “Günlük hasta sayısı bin 500-bin 700 civarındaydı. Ama bu aralar yine 2 bini bulduk. Özellikle üst solunum enfeksiyonları vakaları çok fazla geliyor. Bunların acillik bir şeyi var mı diye sorarsanız, açıkçası bu vakaların acillik bir şeyleri yok. Bu hastalar birinci basamak sağlık hizmetlerinde de tedavi edilebilecek hastalar. Ancak birinci basamak sağlık kuruluşlarına değil de acile servislere gelmeye devam ediyoruz. Bundan dolayı sıkıntı yaşıyoruz” diye konuştu.

“PİK ŞEKLİNDE DEVAM EDİYORUZ”

Acile gelen hastaların 3 aylık istatistik rakamlarını açıklayan Pepele, “Ben üst solunum yolu enfeksiyonuyla acile gelen hasta sayısını istatistiğini çıkardım. 15 Ağustos ile 15 Eylül arasında 2 bin 800 hasta acile servise gelmiş. 15 Eylül ile 15 Ekim arasında bu sayı 5 bin 643’e çıkmış.15 Ekim ile 15 Kasım arasında ise acile gelen hasta sayısı ise 7 bin 700’e yükselmiş. Pik şeklinde devam ediyoruz. Bu daha da artacakmış gibi duruyor. Çünkü hem Kovid-19 var, grip dediğimiz influenza arttı ve sinsityal virüsü (RSV) var” şeklinde konuştu.

“İNSANLARIMIZ BUNU ANLAMIYOR”

“Aile Hekimi Uzmanımız burada bize yardımcı oluyor” diyen Pepele, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir araştırma yaptım. Sadece Aile Hekimi Uzmanımıza gelen bir günlük hastaları aldım. Kendisi bir günde 270 hasta baktı. Ve bunların 200 tanesi birinci basamak sağlık hizmeti alabilecek hastalardan oluşuyor. Eğer bu 200 hasta aile sağlık merkezine gitseydi tedavilerini rahatlıkla olabileceklerdi. Ve bu hastalara iğne yapılmadı, serum takılmadı, kan alınmadı ya da dikiş atılmadı, pansuman yapılmadı, travma açısından da hiçbir sıkıntıları yoktu. Sadece bu, bir doktorun baktığı hasta sayısı. Biz bununla ilgili ‘Devlete olan maliyeti ne kadar’ diye bir maliyet hesabı da çıkardık. SGK’yı aradık ve ‘Birinci basamak sağlık kuruluşlarına bu hastalar gitse, devlete herhangi bir fatura kesiliyor mu?’ diye sorduk. Onlar da bize, ‘Herhangi bir fatura yok’ dediler. Hasta birinci basamak sağlık kuruluşuna gitse tedavi olsa, reçete de yazılsa hastaya hiçbir fatura kesilmiyor, devlet zaten peşin olarak bu parayı aile hekimlerine veriyor. Acil servislere geldiklerindeki maliyeti çıkardık. Çünkü hasta sayısı üzerinden fatura kesiyoruz. 197 hastanın hiçbir şey yapılmadan sadece reçeteyle gönderdiğimiz hastaların devlete olan faturası 9 bin 400 TL. Bir günde bir doktorun devlete faturası bu. Bu para 80 milyonun cebinden çıkan bir para ve bir doktorun bir gündeki devlete olan maliyeti. Bir de acilden yazılan reçetelerin parası var. Eczane her reçeteye 3 kalem kadar olduğu zaman 3 TL fark alıyor, 4 kalemin üzerine çıktığı zaman bir lira da ekstradan alıyor. Ama birinci basamak sağlık kuruluşlarında bu da yok. Reçete parası da alınmıyor. Reçete parası bizim faturamızdan hariç. Bu da eklenirse devlete fazlasıyla külfet. Ama insanlarımız bunu anlamıyor.”

“HASTA SADECE SERUM İSTİYOR”

Acildeki hasta sayılarının genelde akşam saatlerinden sonra artığına dikkat çeken Pepele, “Hasta yoğunluğumuza baktığımız zaman akşam 16.00 ila 18.00’dan sonra artıyor. Gündüz saatlerinde Yeşil Alana bakıldığında hasta yoğunluğumuz yok. Çünkü insanlarımız genelde işten çıkıp geliyorlar. Acil olan hasta zaten hastaysa acile gelir ve bir saat kavramının olmaması lazım. Ama saat 18.00’den sonra çok acayip bir yoğunluğumuz başlıyor. Yeşil Alanda baktığımız hasta bin 100-bin 200 civarında. Aslında Yeşil Alan bizim için acil olmayan, poliklinik hastası demek. Bu sayıyı biz Yeşil Alanda bakıyoruz. Sadece serum için gelenler var. Hasta reçeteyi, iğneyi kabul etmiyorlar. Sadece serum takılmasını istiyor. ‘Serum takıldığında ben rahatlıyorum’ diyor. Serum takmadığınız zaman kavga ediyor” ifadelerine yer verdi.

19 Kas 2022 - 13:38 - Gündem

Muhabir  Elif Tilbaç


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Malatya Busabah Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Busabah hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Busabah editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Busabah değil haberi geçen ajanstır.