22 Ekim de Malatya Valisi Sayın Hulusi Şahin, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a taze kayısı hediye etti. Başlangıçta masa süsü zannettiğim o kayısıların taze olduğu ve yeni hasat edildiğini öğrenince üreticisini bulmak boynumun borcu oldu. Buldum da! Peki ne mi buldum? Pütürge’de tarıma adanmış bir ömrü, kalıbına sığmayan bir çiftçiyi, Türkiye yüzyılına yakışan bir köylüyü buldum. Bulduğumda masasını kış ortasında yetiştirdiği karpuz, kırmızı kayısı, kış eriği ve pepino ile süslemişti ve kendisi ile koyu bir sohbete koyulduk. Abdullah Karakuş ile yaptığımız sohbet bana gelecek vaat etti. Bakalım siz de aynı heyecanı yaşayabilecek misiniz:
Abdullah bey merhaba; biraz kendinizden bahseder misiniz?
1972 yılında Pütürge Bölükkaya doğumluyum. Yaklaşık 35 yıldır aktif tarımla uğraşıyorum.
Tarımla uğraşıyorsunuz ama zaman zaman geleneksel yöntemlerin dışına çıktığınızı görüyoruz. Bu çalışmalara ne zaman başladınız? Yani ilk farklıyı deneme fikri nasıl oluştu?
Tarımı üç boyutlu düşünmekteyim. Atalardan dedelerden gelen tecrübeyi, bilimsel araştırmalar yaparak ve konunun uzmanlarından bire bir eğitim ve destek alarak genişletip, uygulamaya koyuluyorum. Bu perspektifle dokuz yıldır Malatya’da en erken kayısıyı, en geç kayısıyı ve en kaliteli kayısıyı ben üretiyorum.
Bunu tek başınıza mı yapıyorsunuz? Düşünüp karar verme ve uygulamaya koyma cesaretini nasıl gösteriyorsunuz?
Çalışmalarımı yaparken mühendis arkadaşlardan, üniversitelerin değerli öğretim görevlilerinden teknik destek alıyorum.
Birlikte çalıştığınız uzmanlar sizin bu girişimlerinizi nasıl değerlendiriyor?
Birlikte çalıştığım uzmanlar meraklı ve heyecanlı bir üretici olduğum için oldukça memnunlar. Özelikle benim için bir rol model ve bilgi bankası olan Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski dekanı Sayın Prof. Dr. Bayram Murat Asma hocamı anmadan geçemem. İlham kaynağım diyebilirim. Üzerimde çok emeği var.
Bir çok çiftçimizin geleneksel yöntemlerden vazgeçememesinin sizce nedeni nedir?
Eğitim düzeyinin yeterli olmamasındandır.
Yeni denemelerinizi yapmak için ayırdığınız belli bir alan mı var?
Tabiki, özellikle bu yıl sebze yetiştiriciliği alanında oldukça sürpriz çıkışlarım olacak inşallah. Elimde çok kaliteli sebze tohumları var onları fideye dönüştürüp sebze üretiminde kullanmayı hedefliyorum.
Pütürge özelinde düşünürsek, ürettiklerinizi pazarlama sıkıntısı yaşıyor musunuz?
Pazar sıkıntım hiç yok yeterki ürünüm olsun.
Tarımla uğraşırken, üretirken mutlu olduğunuz her halinizden belli oluyor. Aynı mutluluğu ve heyecanı aileniz de sizin kadar yaşayabiliyor mu?
Sağolun, işimiz bu en iyisini yapmak zorundayız. Aileme gelecek olursak, eşim en büyük yardımcım. Eğitime çok önem veriyorum. Çocuklarımı okutmak, en üst seviyelere ulaştırmak, hedefimdir.
Çocuklarınız da tarımla anne ve babaları kadar ilgili mi?
Kızım ziraat yüksek mühendisi, aynı zamanda Turgut Özal Üniversitesinde doktora öğrencisi, ortanca oğlum makine mühendisi kurumsal bir firmada çalışıyor, küçük oğlum ekonomi birinci sınıf öğrencisi. Dolayısıyla tarımı eşimin yardımıyla ve eleman yardımlarıyla yürütüyorum. İş kayısıya gelince çocuklarımın desteğini oldukça yoğun hissediyorum. Çocuklarım kayısının hasadı, işlenmesi ve depolanması safhalarının tamamında profesyonel destek sağlıyorlar.
Az önce en erken en geç ve en kaliteli kayısıyı 9 yıldır üretiyorum dediniz. Kayısı Araştırma Enstitüsü ile ortak yürüttüğünüz bir çalışma var mı?
Hayır, çalışmalarımı tamamen üniversite hocalarının önderliğinde ve kendi çabalarımla yürütüyorum.
Kayısı Araştırma Enstitüsü ile birlikte bir proje yürütme adına bir girişiminiz oldu mu?
Hayır, herhangi bir girişimim olmadı.
Sıklıkla bahsettiğiniz eğitim konusundaki girişimlerinizden bahseder misiniz?
Elimde geldiği kadarıyla tarımla ilgili çalıştay, seminer ve toplantılara katılıp konuşmacıları pür dikkat dinlerim. Örneğin son olarak Ziraat fakültesinde tarım bayramına katıldım. Orda Diyarbakır’da gelen bir hocanın su ile ilgili yaptığı bir sunumda bir ayakkabının 8 litre suyla meydana geldiği örneği beni hayli etkilemişti.
Son zamanlarda kimi şehirliler de köyüme dönüp tarımla hayvancılıkla uğraşayım deyip geri dönüş yapıyor ancak çok geçmeden sıkılıp köy yaşantısını terk ediyorlar. Sizce bunun sebebi ne olabilir?
Yeteri bilgi ve donanıma sahip olmadıklarına bağlayabiliriz. Giriştikleri işten zarar edip, bırakmak zorunda kalıyorlar.
Biraz da sosyal yaşantınızdan bahseder misiniz? Tarım dışında Abdullah Karakuş ne yapar?
En büyük sosyal yaşantım fırsatım olduğunda tarımdaki yeni teknolojileri takip ederek bana verecekleri katma değeri araştırmak. Tarımda uygulamaya koyabileceğim her türlü yenilik aynı zamanda bir etkinlik demek.
Tarım ve hayvancılık konusunda devlet desteklemeleri bir çok kalemde yapılıyor. Bu destekleme modellerinden herhangi birini kaldırmak isteseniz ya da değiştirmek isteseniz tercihiniz ne olur?
Benim ideolojimde tarımda devletten destek görmek yerine devlete destek olmak vardır!
Tarımda sizi farklı kılanda sanırım bu perspektiften bakışınız.
İlla bir destekten, bir kolaylıktan bahsedeceksek, tek mantıklı olan tarımsal alanda özellikle sulamada kullanılan elektrik giderini en aza indirgemek hatta ücretsiz yapmak olabilir.
Elektrik gider kaleminin yüzde kaçını oluşturuyor?
Tarımda neredeyse yüzde 80’ini elektrik gideri oluşturuyor. Tarımın ana kaynağı su, onunda tarım alanlarına ulaşması ancak elektrikle mümkün olacaktır.
Komşularınızdan sizi örnek alanlar oluyor mu? Etkileyebiliyor musunuz yakın çevrenizi?
Önemli bir noktaya deyindiniz. Beni gerek sosyal medya üzerinden gerek birebir tanıyanlara, Malatya Merkez, Pütürge, Doğanyol, Kale, Elazığ, Baskil ve diğer ilçelerden daha az olmakla beraber 500 kişiden fazla çiftçiye gönüllü danışmanlık yapıyorum. Malatya dışında benimle irtibatı olan yaklaşık 20 üzeri üreticiye yardım ve tavsiyelerimi sunuyorum.
Sizinle sohbet ederken şahsen ben de heyecanlandım. Sizi yürekten kutluyorum. Son olarak kısa orta ve uzun vadeli hedeflerinizden bahseder misiniz?
Sağolun sizi tarım konusunda bir nebze aydınlatabildiysem ne mutlu bana! Orta vadede kaliteli organik sebze ve meyve yetiştirmek ve bir destekçi bulursam hayalimdeki tam mekanizasyonuna sahip sera kurmak istiyorum. Uzun vadede bölgemize tropikal meyve adaptasyonunu sağlamak ve bir tanesi 1 kg gelen bir kayısı çeşidini bahçemde ıslah ettirmektir. Özellikle altını çiziyorum ıslah etmek değil ettirmek. Çünkü ben bir üreticiyim. Islah işi değerli bilim insanlarınındır.
Umarım bu hedeflerinizin önündeki bütün kapılar sonuna kadar açılır.
Abdullah Karakuş aklındaki soruların peşine bilim feneri ile düşen bir çiftçi…
Sizin de aklınızdan soru işaretleri eksik olmasın…
Yorum yazarak Malatya Busabah Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Busabah hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Busabah editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Busabah değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Malatya Busabah Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Busabah hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Busabah editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Busabah değil haberi geçen ajanstır.