İnsan her zaman ve her yerde Allah’a muhtaçtır. Allah’ın verdiği güç ve kuvvetle ayaktadır insan. Aslında insanın güçlü olması; Allah’a olan fakru zaruretini bilmesine bağlıdır.
Allah sana doğru yolu göstermezse hidayeti, doğruyu bulamazsın. Allah sana sağlık, sıhhat vermezse hiç kimse sana şifa veremez. Allah işini kolay kılmazsa hiç kimsenin yardımı senin işlerini kolay kılmaz.
Ailene bereket veren, huzur veren, sana onları itaat ettiren Allah’tır. Sen her işinde ona muhtaçsın.
Bir saniye dahi Allah’tan bağımsız bir işin yoktur. Her işini o; lütfuyla, rahmetiyle kolaylaştırıyor.
Elinizde ki her nimet Allah’tandır. Nail, 53.
Allah’a muhtaç olduğunu, onsuz olamayacağını bilmek, ve kalbinden buna canı gönülden inanmak aslında ibadetin en üst zirvesidir.
Yaratma da ona aittir, yönetmede. Araf, 54.
Seni ve her şeyi yaratan Allah’tır ve bütün işlerini oldurtan, gören de Allah’tır. Onun yardımı olmadan, onun izni olmadan şu kainatta hiçbir şey cereyan etmez edemez.
Durum böyle olduğuna göre her zaman ondan iste, ona yönel, onu razı et, ona itaat, onu memnun et . Çünkü her şey onun elindedir. Dünya da onun ahiret de onundur.
Ey insanlar, hepiniz Allah’a muhtaçsınız. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan birisi varsa, o da Allah’tır. Fatır, 15.
Mümin hiçbir zaman ‘ben’ yaptım, ben kazandım, ben güçlüyüm, ben alın terimle buralara geldim demez. Kuran’da böyle diyenlerden Rabbimiz bahsederken çoğunun helak olduğunu, gurur ve kibirlerine yenik düştüklerini anlatıyor.
İnsanın en büyük handikapı, şeytanın en büyük tuzağı’ kibirdir’ kendi kendine yetebileceği düşüncesidir.
Halbuki insan zayıf yaratılmıştır, Allah ile olunca güç kazanacaktır. İnsan tek başına fakirdir, Allah ile beraber olunca gönül zenginliği kazanacaktır.
Salihlerden biri ölmüş; arkadaşı rüyasında dostunu görmüş ve Allah seni affetti mi, Cenneti’ne koydu mu demiş,
Evet demiş, Rabbim bana; benim için ne yaptın, bana ne getirdin(neyle geldin) diye sordu?
– Ben de ey Rabbim! Ben kimim ki sana ne getireyim, asıl ben senin vergilerine(rahmetine) muhtacım’ dedim.
– Allah da beni affetti, Cennetine koydu.
Allah’a muhtaç olduğumuzu, onsuz olamayacağımızı, canı gönülden bilmek…
İnanın he saniyemizi ona muhtacız, yoksa helak olmuşuz, işlerimizi, sağlığımızı, imanımızı, ailemizi muhafaza eden odur.
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itaat et: Hangi an muhtaç değiliz ki? Organlarımızın, hücrelerimizin çalışmasında muhtacız. Havaya, gıdaya, güce, kuvvete muhtacız. Gerek iç dünya yani vücut bakımından, gerekse dış dünya bakımından muhtacız. Havadaki oksijen ve karbondioksit oranları biraz değişse, dünyadaki herkes ölür. Kalbimizin atışı değiştiği zaman şuurumuz yerinden gider, söylediklerimizi bile unuturuz. Her an, her nefeste, her bakışta, Cenab-ı Hakk’ın kudretine muhtacız.
Yorum yazarak Malatya Busabah Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Busabah hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Busabah editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Busabah değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Malatya Busabah Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Busabah hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Busabah editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Busabah değil haberi geçen ajanstır.