“Verem hastalığı sosyal bir hastalıktır”
Halk dilinde verem hastalığı olarak bilinen tüberkülozun, bulaşıcı bir akciğer hastalığı olduğunu, hava yoluyla yayıldığını aktaran Malatya Verem Savaş Derneği Başkan Yardımcısı Safa Yaşar, “Verem hastalığı sosyal bir hastalıktır. Bizim 200-250 civarında hastamız var. Bu hastalarımıza elimizden gelen desteği veriyoruz” dedi.
Malatya’da faaliyet gösteren Malatya Verem Savaş Derneği, tüberküloz (verem) hastalarına birçok alanda yardımcı oluyor. Gerek gıda, gerek nakdi gerekse ilaç yardımı yapan dernek, hastaların tedavi süresi boyunca yanında oluyor.
Malatya’da şu anda 250’ye yakın hastanın bulunduğunu ifade eden Yaşar, hastalara dispanser yoluyla ulaşıldığını belirtti. Ayrıca bu yıl 25 bin TL değerinde yardım yapacaklarını söyleyen Yaşar, Ramazan Bayramı’nda da yardımların devam edeceğini vurguladı.
Verem hastalığının bulaşıcı ve ciddi bir hastalık olduğunu dile getiren Başkan Yardımcısı Yaşar, “Verem hastalığı sosyal bir hastalıktır. Sosyal hastalıktan kastım, bir kişiden topluma bulaşabilen bir hastalık olmasından kaynaklanıyor. Bu hastalık nefes yoluyla alınan mikroplarla oluşur. Verem mikrobu solunum yoluyla akciğerlere yerleşir eğer kişinin aşısı ve vücut direnci yoksa bu hastalık ciğerlere yerleşir ve burada lekelenmelere yol açar. Eğer bu lekeler genişleyip, büyürse kişinin akciğerlerini çalışamaz hale getirir. Dolaysıyla nefes alamadığı için ölüm meydana gelir” ifadelerini kullandı.
“HASTALIK AZALMAYA BAŞLADI”
“Önceki yıllarda verem hastalığı çok daha fazlaydı” diyen Yaşar, sözlerine şöyle devam etti:
“Ama günümüzde öyle değil sağlık alanında yaşanan olumlu gelişmeler neticesinde bu hastalık azalmaya başladı. Şu anda hastalığı asgari seviyele indirdik ama bizim buradaki problem olarak gördüğümüz şey, hastalığın dirençli olmasıdır. Şimdi verem hastalığının tedavisi 6 ay sürüyor. 6 ay boyunca kişinin bir fiil ilaç alması lazım. Ama bazı hastalarımız ilaçlarını aksatıyor. İlacını bir iki ay kullanıyor ve sonra ‘ben iyileştim’ diyor. Ama yanılıyorlar çünkü mikrop ciğerlerde 1-2 ay içinde ölmüyor. Bu sefer hastalık nüksediyor ve biz bu hastalığa dirençli hasta diyoruz. Bu hastaların normal ilaçlarda tedavisi de mümkün değildir. Bu hastaların daha üst minör ilaçlarla tedavi edilmesi gerekiyor. O tedavide burada mümkün değil hastaların mutlaka bir sanatoryuma yatırılması gerekiyor. İşte bizim derneğimiz burada devreye giriyor. Genellikle bu hastalar fakir oluyor. Biz dernek olarak bu hastalara yol parası veriyoruz. Gıda yardımı yapıyoruz. Minör ilaçlar dediğimiz ilaç türleri aşırı pahalı bazı hastalarımızın buna gücü yetmiyor. Hastanın ilk 6 ayda alması gereken ilacı devlet karşılıyor. Burada bir problem yok ama direnç kazandıktan sonra minör ilaçların kullanılması için büyük paralar lazım biz burada devreye girerek, hastalarımıza ilaç alıyoruz.”
İhtiyaç sahibi hastalara maddi, manevi destek verdiklerini belirten Yaşar, “Biz dispanserle koordineli çalışıyoruz. Mesela bir hastaya yol parası gerekiyorsa, dispanser bize yazı yazar, ‘benim hastamın Ankara’ya gitmesi gerekiyor’ diyor. Bizde o yazı üzerine hastalarımıza yol parası veriyoruz. Yani biz hastalara dispanser yoluyla ulaşıyoruz. Diyelim A kişisinin yol parası, gıda ve ilaç yardımına ihtiyacı var. Biz de ona göre yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dışarıdan gelen birine kendi başımıza yardım etmiyoruz, sadece dispanserin bize yolladığı kişilere destek veriyoruz” şeklinde konuştu.
Ailede herhangi bir ferdin hastalığa yakalanması durumunda diğer aile bireylerinin de tarama yapması gerektiğini vurgulayan Yaşar, “Bu hastalığın yaşı yok ama genelde gençler daha çok yakalanıyor. Bir de en büyük problemlerden biri de ailede bu hastalığa yakalanan birisi varsa diğer aile fertlerini de mutlaka taranması gerekir. Biz bu taramayı genelde mikrofilmle yapıyoruz. Şüphelendiğimiz vakalarda da balgam kültürü alıyoruz” dedi.
Gıda fiyatlarının yükselmesine aldırış etmeden hastalarına gerekli yardımın bu yıl da yapılacağının altını çizen Yaşar, “Gıda fiyatları çok yükseldi ama biz fiyatlara bakmadan hastalarımıza yardımcı oluyoruz. Daha doğrusu derneğimizin mali bütçesi neye uygunsa ona göre gıda yardımı da yapıyoruz. Özellikle kurban bayramlarında arkadaşlardan et istiyoruz, bu etleri soğuk zincir kuralları içerisinde hastalarımıza iletmeye çalışıyoruz. Ayrıca aynı yardımı Ramazan Bayramı’nda da yapıyoruz. Bizim 200-250 civarında hastamız var. Bu hastalarımıza elimizden gelen desteği veriyoruz” sözlerini kaydetti.
Yorum yazarak Malatya Busabah Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Busabah hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Busabah editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Busabah değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Malatya Busabah Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Malatya Busabah hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Malatya Busabah editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Malatya Busabah değil haberi geçen ajanstır.